19 Aralık 2010 Pazar

Papa ve Genelev

Papa ziyaret için Newyork'a gider.

Hava alanında gazeteciler soru yağmuruna tutarlar,
Bir gazeteci de yanaşıp sorar "Newyork'taki genel evi de ziyaret edecek misiniz?
Papa: Newyork da gelen ev mi var?

Bir sonraki gün manşetler;
Papa uçaktan iner inmez sordu: Newyork'da genel ev var mı?

Güzel de mi lan.

17 Ekim 2010 Pazar

Hal Hal

"İçerim yanıyor dostlar, yaram pek derin,
Bana nazlı yardan aman bir haber verin...”

Yoksa tüm insanlar benim gibi mutsuz mu? Hep mi üzgünüz böyle? Benim gibi sürekli uyumak mı istiyor herkes? Sürekli yok olmak isteyen var mı benim gibi?
Aslında iyi gibiydim bir ara ama havalardan mıdır nedir yine çok karamsar bir hale büründüm. Yine hortladı peşimi bırakmayan ölme isteğim. Yine sivilcelendim, yine saçlarım dökülmeye başladı yoğun bir şekilde. Ve yine içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor, yapmam gerekenleri yapamıyorum, elim varmıyor.
Bir de yine hortladı hep yalnız kalma korkum. Ve bir de ben bir tek Onu sevmişim gibi geliyor.

“Koku, tad, sıcak… Sende her aradığım vardı…”



Sonradan beni sevmediğini söylese de, sevdiğini düşündüğüm anlardaki hali öyle güzeldi ki, şimdi o güzellikleri başkasına yaşatıyor veya yaşatacak olma ihtimali beni hala çıldırtmaya yetiyor.
Yaşama sevinci denilen cevherin benden kopup gitmesi ömrümün öncesi ve sonrası için hayatımın en büyük kaybı olsa gerek. O ışık ne zaman ki benden eksildi, işte o zamandan beri iflah olmaz bir mutsuz oldum.

4 Ocak 2010 Pazartesi

Yılbaşı gelmiş benim neyime...

aslında severim yılbaşılarını. yani en nihayetinde o "yılbaşı ruhu" muhabbetini iyi yedirmişler filmlerde bana çocukken belki de ama güzeldir yani. bi de tren kurarlar çocuğa baba yatar trene bakar, çocukta oturduğu yerden heyecana kapılır falan filan.
Bilmem belki de bir beklentim olmaığı için gelecekten herşey gibi yılbaşı da çok anlamsız geldi. neyse..
haydi hayırlı traşlar.